Kamusal Mallar konusu ile ilgili birçok terimi, terimlerin anlamını ve bağlantılı konularını özet anlatım ile bu ders notunda bulabilirsiniz. Yorumunuzu bekliyoruz.
MERKANTANİZM: 16 y.y ortalarıyla 17 yy sonları arasında Batı avrupada etkinlik kazanan Kamusal Mallar konusu ile ilgili birçok terimi, terimlerin anlamını ve bağlantılı konularını özet anlatım ile bu ders notunda bulabilirsiniz. Yorumunuzu bekliyoruz.
MERKANTANİZM: 16 y.y ortalarıyla 17 yy sonları arasında Batı avrupada etkinlik kazanan bir ekonomik görüştür.Merkantalizmin doğuşunun temelinde ulusal devletin ortaya çıkması uluslar arası ticaretin gelişmesi ve ticaret sermayesinin güç kazanması bulunmaktadır. Ticaretin bireyleri ve ülkeleri zenginleştirdiği inancını savunan bir iktisadi doktirindir. Bu düşünceyi hayata geçirmenin yolu ise, ülkede kıymetli maden stokunun artırılması olarak görülmüştür. Merkantalizim döneminde kamu harcamalarında artış olmuştur.
Devlet ticareti kolaylaştırmak amacıyla yollar yapmış ve dış ticareti teşvik(ihracat) etmiştir.sanayide yerli hammadde kullanılması ,hammadde ihracatının yasaklanması ithalatın yüksek gümrük vergileri ile ve yasalarla kısıtlanması gibi önlemleri savunmuşlardır.Ayrıca güçlü ulusal deniz ticaret filolarının kurulmasınıda savunmuşlardır. Devlet eğitim, sağlık, yargı, gibi hizmetleri gördüğü zaman halktan bu hizmetlerin finansmanına katılmasını istemek hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
FİZYOKRATLAR: Fizyokratik iktisadi düşünce sahipleri liberal kapitalizm öncüleri sayılmaktadır. Bu düşünce akımın kurucusu fransız bilim adamı Dr Quesney’(iktisadi tablo adlı çalışması vardır) dir. Üretimin gerçek kaynağı topraktır. Devletin müdahalesine karşıdırlar. Sadece iç ve dış güvenliğin sağlanması ve alt yapı hizmetlerinin yerine getirilmesini ve ekonomiye karışmamasını istemişlerdir, vergi sadece tarımdan alınmalıdır.
KLASİK DÜŞÜNCE : İktisadi hayatta doğal bir düzen vardır. Ekonomik dengelerin kendiliğinden ve otomotik olarak oluştuğu, bu tabii düzenin bozulmaması için, devletin mümkün olduğunca ekonomiye müdahalede bulunmaması gerekir. Buğünkü anlamda serbest piyasa ekonomisi teorisinin kurucuları olarak kabul edilen klasikler devletin faaliyetlerini, ülkenin ic ve dış güvenliğini sağlamakla sınırlı tutmuşlardır. Devletin vergilerini bir iktisat politikası aracı olarak kullanmalarına karşıdırlar. Kamu harcamaları hacimce dar ve devlet bütçesi denk olmalıdır.
OSMANLI İMRATORLUĞU
ŞERİİ VERGİLER ( Müslüman ve yabancılardan)
a) zekat
b) öşür : topraktan 1/10 oranında alınırdı.
c) Haraç : Yabancılardan alınırdı.
d) Cizye Müslüman olmayanlardan askerlik hizmeti karşılığı alınırdı.
KAMUSAL MALLAR
1- Tam Kamusal Mal ve Hizmetler : Öyle mal ve hizmetlerdendirki bunların faydası birimlere bölünemez ve bu yüzdende pazarlanamazlar. Birimlere bölünüp pazarlanamadıkları için bunlara karşı kişsel bir talep doğmaz. Belirtilen bu nedenler sözkonusu bu mallar için herhangi bir fiyat teşekkülünü önler.(Adalet hizmetleri ,savunma hizmetleri v.s
* Tam kamusal mal ve hizmetlerin faydası birimlere bölünemez ve pazarlanamazlar
* Tam kamusal mal ve hizmetlerin faydasından kimse mahrum bırakılamaz
* Tam kamusal mal ve hizmetlerin tüketiminde rekabet yoktur
* Tam kamusal mal ve hizmetlerin üretimi devlet tarafından gerçekleştirilir.
* Tam kamusal mal ve hizmetler dışsal ekonomilerin oluşmasına neden olur.
2- Yarı Kamusal Mal ve Hizmetler : Kamusal ve sosyal nitelikte öyle mal ve hizmetler vardırki faydası birimlere bölünebilir. Bedeli yararlananlara ödettirilebilir. Bedel ödemeyenlerin ise söz konusu malların faydasından mahrum bırakılması mümkün değildir. Bu tip mallara en tipik örnek eğitim ve sağlık hizmetleridir. Ulaştırma, sosyal yardımlar, sosyal güvenlik ve benzeri bir çok hizmetler yarı kamusal mal ve hizmetler sayılır..( Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Örnek)
3- Özel mallar: Elektirik, su, telefon, haberleşme, ulaşım, özel mal ile kamusal mal ayırımının en önemli özelliği özel malların içsel fayda kamusal malların dışsal fayda oluşturmasıdır.
ERDEMLİ MERİT MALLAR: İlk bakışta tamamen özel mal niteliğinde görülen öyle mallar vardır ki gelir ve ödeme düzeyi elverişli olmayanlar bu çeşit mallara talepte bulunmayayınca özel kesim tarafından üretilmez Yaşlı ve kimsesizlerin bakım ve himayeleri vs Demerit mallar ise sigara alkollü içki uyuşturucu gibi kullanımı zararlı olan malların devlet tarafından tüketiminde düzenliyici rol üstlenmek istegi mallardır.
DIŞSALLIK TİPLERİ:
a) Üreticiden üreticiye olan dışsallıklar: Bir firmanın üretim faaliyetleri diğer firmanın veya firmaların üretim olasnaklarını olumlu yada olumsuz yönde etkilediği takdirde üreticiden üreticeye dışsallık gerçekleşmektedir.*** bir akarsuyun yukarı bölümünde faaliyet gösteren bir üretim tesisinin atıkları ile sulu kirletmesi sonucu üretim sürecinde su kullanan ve su yatağının alt kısmında faaliyette bulunan fima olumsuz şekilde etkilenecektir, bu üreticiden üreticiye gerçekleşen dış maliyet niteliğinde bir etki olup, bir üreticinin diğerine olan üretim maliyetini, üretim kalitesini vb etkileyeci rol oynayacaktır.
***** Örneğin petrol araması yapan bir kuruluş belli bir alanda petrol bulduğu zaman, diğer araştırmacı kurumlarada değerli kullanışlı bilgiler sunmuş olmaktadır. Aynı şekilde bir firma kendi amaçları doğrultusunda istihdam ettiği iş gücünü eğittiği zaman, çeşitli nedenlere bağlı olarak. Diğer işverenler yanına geçen kişiler. İkinci işverenede fayda sağlamış olurlar. Bir balıkçının oltasını avlanma bölgesine atması diğer balıkçılırın avlanmasını güçleştirir buda olumsuz dışsallıktır.
b) Üreticiden tüketiciye olan dışsallıklar.
Olumsuz. Bir üretim tesisinin çevreyi kirletmesinden dolayı yakında yaşayan bireylerin sağlıklarının bozulmasına neden olabilir. Böyle bir durumda bir fabrikanın faaliyetinden kaynaklanan dış maliyetin tüketici tarafından karşılanması durumunda ortaya çıkmaktadır.
Olumlu : yol su ve enerji imkanlarının bulunmadığı bir yörede bir üretim kurulması o yörede ve civarında yaşayanlara yol su enerji imkanı yaratabilir. Böyle bir durumda üreticinin üretimi sırasında dikkate almadığı yararlarından da doğrudan maliyetine katlanmadıkları bir fayda omrtay çıkmış olmaktadır.
c) Tüketiciden tüketiciye olan dışsallıklar:
Olumlu : Tüketicinin hoşnut kaldığı bir ürün nedeniyle çevresine olumlu tanıtımda bulunması bi firmanın kalitesiz yada bozuk ürününü satın almış bir tüketicinin, bu ürünü firmaya iade etmek veya zarının karşılanmasını istemek yerine bu gitmeyerek, ortaya çıkan maliyeti kendisinin karşılamış olması üretici açısından olumlu dışsallıklara örnek olarak gösterilebilir. Burada üretici tarafından taşınması gereken yükün müşteri tarafından yüklenilmesi sözkonusu olmaktadır. Böyle bir durumda üretici için dış fayda yaratılmış olur.
Olumsuz. Bir üretici firamanın üretimi hakkında tüketici tarafından edinilen olumsuz yargının gerek bireysel olarak gerekse basın aracılığıyla çevreye duyurulması firma tarafından o ürün için öngörülmüş olan ekonomik ve teknik ömrün firmanın amaç ve kontrolü dışındaki önlem ve uygulamalarla değiştirilmesi “ dış maliyet şeklindeki tüketici – üretici dışssallığına örnek olarak gösterilebilir.
d) Tüketiciden Tüketiciye Olan Dışsallıklar.
Dışssallıklar maddi veya ruhsal nitelikte olabilmektedir. Çevre kirlenmesi tüketiciyi maddi nitelikte etkiler. Otomobil kullanımının yol açtıığı çevre kirlenmesinden kaynaklanan hoşnutsuzluk ruhsal olabileceği gibi maddi nitelikte gerçekleşe bilir. Örneğin bir tatil dönemi başlanğıcı veya dönüşünde şehirler arası karayollarındaki araç sayısının artışı hem maddi hemde ruhsal açıdan tüketcilerin birbirilerin etkilemelerine dışssal maliyetrin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
İÇSEL EKONOMİLER :
Olumlu içsel ekonomiler :
a) Üretim hacminin genişlemesi ile ortalama maliyetler düşer.
b) Üretim arttırkça çalışanlar arasında işbölümü artar ve uzmanlaşmaya gidilir, buna bağlı olarak verimlilik artar ve maliyetler düşer.
c) Üretim hacminin artması ile ürünlerin pazarlama ve dağıtım maliyetleri düşer.
– Üretimdeki aşırı büyümenin yol açtığı maliyet artışları ise içsel olumsuz ekonomiler olarak nitelendirilir.
KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİNİN AMAÇLARI
a) Ekonomik büyüme ve gelişmenin sağlanması
b) Ekonomik istikrarın sağlanması
c) Gelir dağılımında adaletin sağlanması
LORENZ EĞRİSİ
Kişisel gelir dağılımdaki adaletsizlik Lorenz eğirisi
Vasıtası ile incelenir. Lorenz eğirisi 45 derecelik
Doğruya yakın olduğu ölçüde adil gelir dağılımından söz
Edilirken söz konusu eğrinin 45 derecelik doğruya uzak
Olduğu ölçüde ise gayrı adil bir gelir dağılımından söz edilir
GİNİ KATSAYISI : 45 derecelik eğrinin sağ tarafındaki alanda lorenz eğrisinin sağ tarafındaki alanın, sol taraftaki alana oranı gini katsayısı olarak ifade edilir. Katsayı sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımı mutlak eşitliği doğru yaklaşılır. Buna karşılık katsayı bire doğru yaklaştıkça gelir dağılımdaki eşitsizlik artar.
KİT Kuruluş Amaçları –
a) Ekonomik büyümeye sağlamak
b) Tekelleri devletçe işletmek
c) Özel sektörün başaramayacağı işleri yapmak
d) Ekonomiye yön vermek ve düzenlemek
e) Özel sektöre öncülük etmek
f) Gelir dağılımını düzenlemek
İKTİSADİ DEVLET TEŞEKKÜLÜ(İDT) sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan kamu iktisadi teşebbüsüdür.
KAMU İKSİTADİ KURULUŞU(KİK): Sermayesinin tamamı devlete ait olan ve tekel niteliğindeki mallar ile temel mal ve hizmet üretmek üzere kurulan kamu hizmeti niteliği ağır basan kamu iktisadi teşebbüsüdür.
a) Müessese : sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşebbüsüne ait olup ona bağlı işletmeler topluluğuna müessese denir.
b) Bağlı Ortaklık : Sermayesinin % 50 sinden fazlası İKT KİK ait olan işletme veya işletmeler topluğundan oluşan anonim şirketlerdir.
c) İştirak: İDT KİK veya bağlı ortaklıkların sermayelerinin en az % 15 ençok %50 sine sahip bulundukları anonim şirketlerdir.
1933 Yılında 1. beş yıllık sanayi planı
1963-1964 1. beş yıllık kalkınma planı
KAMU HARCAMALARININ ARTIŞI
a) Kamu harcamalarının gerçek artış nedenleri
* Ekonomik ve sosyal nedenler
* Savaş ve milli savunma harcamalarındaki artışlar
* Nüfus artışı
* Ekonomik gelişmeler
b) Kamu harcamalarının görünüşte artış nedenleri
* Kamu hizmetlerinin para ile görülmesi
* Para değerinin düşmesi
* Bütçe tekniğinde meydana gelen değişmeler
KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINI AÇIKLAYAN YAKLAŞIMLAR.
a) Wagner : Sürekli artış (kamu harcamalarındaki artış kanunu). Zamanın sanayileşmiş ülkelerini incelemiş ve bu ülkelerde sanayileşme dolasıyla üretim ve bunun soncunda milli gelir yükselirken kamu harcamalarınında arttığını saptamış ve bundan devletin mali ihtiyaçları ile mili gelir arasında bir ilişki olduğu sonucuna varmıştır. Kamu harcamalının milli gelirden daha hızlı arttığın söylemiştir. Kamu harcamalarınnı artış devlet faaliyetlerinin artışının bir soncudur. Toplumların sosyal ilerleme istekleri devlet faaliyetlerini arttırmakta ve böylece kamu harcamaları artmaktadır.
b) Peacock- Wiesman : (sıçrama tezi) Kamu harcamalarının artışındaki temel neden savaş ve benzeri olaylardır.Bu gibi olağanüstü dönemlerde vergiler ve kamu harcamaları artırılır.Ancak olağanüstü durumun geçmesine rağmen devlet olağanüstü şartlar nedeniyle yüksek vergi ödemeye alışmış halktan aynı düzeyde vergi almaya devam eder.Böylece kamu harcamaları savaş ve benzeri olaylar döneminden sözkonusu şartların kalkmasından sonraki normal döneme göre sıçramış olur.
c) Colin Clark: vergilerle karşılanan kamu harcamalarının milli gelirin % 25 aşamayacağını ileri sürmüştür.
d) Sosyal refahın arttırılması yaklaşımı: Pigou ve Dalton vergilemeden sağlanan marjinal liranın harcanmasının yaratacağı sosyal fayda ile mükellefe olan maliyetin ( faydasızlığın ) eşitlenmesi suretiyle sosyal refahın kamu harcamaları yolu ile maksimize edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
e) Maksimizasyon yaklaşımı: A. Downs, jim Buchanan ve G. Tullacak gibi teorisyenler tarfından ileri sürülmüş olan bir yaklaşımdır. Bu görüşe göre demokrasi ile yönetilen bi ülkede, hükümetler kendi yaşam sürelerini maksimum kılma çabası içresindedirler. Genel olarak hayat standardının yükselmesi nedeniyle talep edilen kamu faaliyetlerinin niteliğinde değişme olmaktadır. Eğitim , sağlık , konut, ulaşım konusundaki hizmetlerin ağırlık kazındığı düşüncesinden kaynakllanan bu durum, yüksek gelir esnekliğinin sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu yönde olan yoğun talep baskısı satandartlarla ilgili kurulların revizyonununa siyasal süreç aracılığıyla ekstra harcalamalar yapılması yönünde girişimlerde bulunulmasına yol açmaktadır.
f) Niskanen ( Bürokrasinin Etkisi ). Bürokrasinin bütçe içindeki etkisini baz alarak kamu harcamalarının artabileceğini iddia etmiştir. Bürokrasi hükümete hizmet sunan monopol gücüne sahip bir hizmet sektörüdür isteyen bürokratlar maaşlarını arttırmak isteyerek kamu harcamalarının artmasına neden olabilir
g) Ekonominin gelişme sürecinde kamu harcamalarını etkilediği yaklaşımı
Musgrave: Bir ülke ekonomisinin gelişim sürecini tamamlamasına bağlı olarak, kamu harcamalarının bileşimide değişmekte ve bu değişim eğitim sağlık harcamaları ile diğer sosyal harcamalar lehine olmaktadır. Söz konusu değişim dolayısı ile kamu harcamaları düzeyinin yükseleceğini belirtmektedir.
Musgrave göre devletin geleneksel hizmetlerin dışında şu nedenlerden dolayı bu alanlarda faaliyette bulunması gerekir.
* fiat mekanizması tek başına optimum kaynak dağılımı gerçekleştirme. Çünki milli savunma ve benzeri toplumsal ihtiyaçları ki bunlara musgarave sosyal ihtiyaçlar demektedir.. karşılayarak mal ve hizmetler piyasadan tedarik edilemez.
* piyasada var olan fiyat mekanizması yoluyla adil gelir dağılımının gerçekleşmesi mümkün olmaması nedeniyle devlet düşük gelir gruplarına daha adil gelir sunabilmesi için düşük fiyatlarla mal ve hizmet üretmelidir.
* iktisadi kalkanmanın temini için ekonomik istikrarın ve denğenin sağlanması çin devlet maliye politikası aracı olarak bu alanlarda faaliyette bulunmalıdır.
Rostow : Kamu giderlerinin artışını ekonomik gelişme ve bu gelişimin sağlanmasında devletin oynadığı rolün önemi ile açıklanmaktadır. İlkel toplum düzeyinden, günümüzün gelişmiş dvlet yapısına ulaşıncaya kadar geçirilen zaman içerisinde devlet ülkelerin sosyo ekonomik ve siyasi nitelikteklerine bağlı olarak değişen büyüklüklerde üretimde bulunmuş ve bulunmaktadır. Esas itibarıyla makro amaçlarına yönelik olan bu mal ve hizmet üretimleri, kamu kaynaklarına daha çok başvurulması ve bunların amaçlar doğrultusunda ve gittikçe artan büyüklükler içinde sarfı zorunluğunu ortaya çıkartmaktadır.
hocam devlet yatırım harcamaları yapmak zorunda mı ?
nedeniyle birlikte açıklar mısınız