Lozan Antlaşması’nın Maddelerini Kısaca Özetleyecek olursak;
a-) Sınırlar
Suriye; 20 Ekim 1921’de Fransa hükümeti ile yapılan Ankara antlaşmasına göre belirlenmiştir. Yani Hatay, Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalmıştır; ancak 1939 yılında yapılan bölge referandumu ile Antakya, Türkiye’ye bağlanmıştır,
Yunanistan; Mudanya Ateşkes Antlaşması‘na göre belirlenmiştir. Yani Meriç ırmağı iki ülke arasındaki sınır olarak kabul edilmiştir.
Irak; antlaşma sırasında çözülemeyen konulardan birisidir. Musul – Kerkük sınır ve Petrol anlaşmazlığı nedeniyle bu konu Türkiye ve İngiltere arasında 9 ay içinde çözümlenmek üzere ertelenmiştir,
İran; imzalanan Kasr-ı Şirin antlaşmasına göre, Türkiye – Bulgaristan sınırı da 1913 İstanbul Antlaşması’na göre belirlenmiştir,
Türkiye’de Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan adası haricindeki Ege adalarını Yunanistan’a vermiştir. 12 Ada ise İtalya’ya kalmıştır. Ancak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın On İki Ada’dan çekilmesiyle birlikte Yunanistan’a bırakılmıştır.
Lozan antlaşması Türkiye haritası. (1923) Hatay ve boğazlardaki durum daha sonradan belli olmuştur. Türkiye-Irak sınırı da aynı şekilde sonradan halledilmiştir.
Üzerinde en çok durulan konulardan biridir. Bu konu ilk görüşmelerde bir sonuca ulaşmasa da daha sonra çözüme kavuşturulmuştur,
Türklerin başkanlığını yaptığı komisyon kurulacak ve bu komisyon tarafından yönetilecektir,
Boğazların iki tarafındaki 15 – 20 kilometrelik alan askerden ve silahtan tamamen arındırılacaktır,
Ticaret gemileri bu boğazlardan barış zamanında serbest bir şekilde geçebilecek, savaş gemileri ise sınırlandırılacaktır,
Boğazlara herhangi bir saldırı olması durumunda gereken önlem Milletler Cemiyeti tarafından alınacaktır.
Osmanlı’nın 1854 tarihinden beri aldığı borçlar artık ödenemez hale gelmişti. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Lozan Antlaşmasına göre TBMM heyeti Osmanlı’dan kalan borçları ödemeyi kabul etmiştir,
Kalan borçlar, ayrılan devletler arasında paylaştırılmış ve ödenmek üzere taksite bağlanmıştır (53. Madde).
Borçların Türk Lirası ya da Fransız Frangı olarak ödenmesi kararına varılmıştır,
Genel Borçlar Yönetimi ve Düyun-u Umumiye İdaresi kaldırılmıştır.
Yunan Hükumeti’nin, Türkiye Cumhuriyeti’ne tazminat ödemesi kararı verilmiştir; ancak ülkenin ekonomik bakımdan zayıf olması sebebiyle bu tazminatı ödeyemeyeceği düşünülerek, Karaağaç ve çevresinin tazminat olarak Türkiye’ye bırakılacak.
Türkiye sınırlarında yaşayan tüm azınlıklar Türk yurttaşı sayılmıştır,
Azınlıklara tanınan ayrıcalıklara son verilmiş, azınlıkların Türk vatandaşlarına verilen haklardan yararlanmaları sağlanmıştır. Bu madde sayesinde Avrupalı devletlerin iç işlerimize karışması engellenmiştir,
Azınlıklarla ilgili alınan kararlardan biri de nüfus mübadelesi kararıdır. Bu karar ile Türkiye’de yaşayan Rumlar ve Yunanistan’da yaşayan Türkler yer değiştirmiştir. Nüfus Mübadelesine İstanbul ve Batı Trakya’da yaşayanlar dahil edilmemiştir.
TBMM’nin kararlı olduğu ve kesinlikle taviz vermediği konu olarak bilinmektedir. Yabancı devletlere tanınan ayrıcalıklara tamamen son verilmiştir.
Kapitülasyonları fırsat bilerek ülkemizde faaliyet gösteren ticaret kuruluşlarına, TC yasalarına uyma zorunluluğu getirilmiştir.
Ortodoksların dini merkezi olan bu kurumun, siyasi faaliyette bulunmamaları şartıyla İstanbul’da kalması kararlaştırıldı.
Yabancı okulların, Türkiye’nin koyduğu yasalara uygun bir şekilde faaliyetlerine devam edebilmesi kararı alınmıştır,
Bu okulların düzenlenmesinin Türk hükümeti tarafından yapılacağına karar verilmiştir. Bu sayede okullarda dini ve siyasi içerikli eğitim verilmesi engellenmiştir. Bu konu Fransız, Vatikan ve Türkiye arasında daha sonra tekrar bir sorun haline gelmiştir.