Avrupa’da Elektrik Krizi Türkiye’yi Etkiler mi? Bakan Bayraktar: “Allah’tan En Uçtayız”

Avrupa’da Elektrik Krizi Türkiye’yi Etkiler mi? Bakan Bayraktar: “Allah’tan En Uçtayız”

İspanya’da başlayan ve kısa sürede Portekiz ile Fransa’nın bazı bölgelerine yayılan büyük çaplı elektrik kesintileri Avrupa’da paniğe neden oldu. Yaşanan enerji krizinin Türkiye’ye etkisinin olup olmayacağı merak edilirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kabine Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bayraktar, Avrupa’da meydana gelen elektrik kesintisiyle ilgili hükümete bilgi verdiğini belirterek, “Bizde bir sıkıntı yaşanmıyor ancak bu tür kesintiler bizi etkileyebilecek boyutta olabilir. Allah’tan biz Avrupa enerji sisteminin en ucundayız” dedi.

“Enterkonneksiyon Sistemi Kendini Korumaya Aldı”

Kesintinin nedenine ilişkin Avrupa’dan henüz net bir açıklama gelmediğini söyleyen Bayraktar, teknik değerlendirmeler hakkında şunları aktardı:

“Kesintinin ana sorumlusunun İspanya olduğu düşünülüyor. Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan gelen yüksek üretimin, talebin düşük olduğu saatlere denk gelmesi sistemi zorlamış olabilir. Fransa’da enterkonneksiyon sisteminin kendini emniyete almak için otomatik olarak devreden çıktığı da konuşuluyor. Büyük sıkıntı, gerçekten büyük çaplı bir sorunla karşı karşıyalar.”

“Türkiye’nin Elektrik Güvenliği Şu Anda Sağlam”

Türkiye’nin Avrupa elektrik şebekesiyle bağlantısı olduğunu hatırlatan Bayraktar, buna rağmen mevcut durumda Türkiye’de herhangi bir arz veya iletim problemi yaşanmadığını vurguladı:

“Biz enterkonnekte sistemin bir parçasıyız ama sistemin uç noktasındayız. Bu da aslında bizi biraz daha az etkilenebilir hale getiriyor. Şu an için bir tehdit yok ancak gelişmeleri yakından izliyoruz.”

Uzmanlar Uyarıyor: Enerji Yönetimi Kritik Hale Geldi

Enerji uzmanları ise yaşanan bu krizle birlikte Avrupa’nın enerji yönetiminde yenilenebilir kaynakların dengesiz dağılımı, şebeke altyapısının yetersizlikleri ve talep öngörülerinin zayıflığı gibi yapısal sorunlarının yeniden gündeme geldiğini belirtiyor. Türkiye’nin de enerji dönüşüm sürecinde benzer riskleri gözeterek sistemsel dayanıklılığını artırması gerektiği vurgulanıyor.