ABD Başkanı Donald Trump, Çin’e uygulanan gümrük vergilerini yüzde 145’e çıkardığını duyurdu. Aynı zamanda 75’ten fazla ülkeyle sürdürülen ticaret müzakereleri kapsamında ek tarifelere 90 günlük erteleme getirildi. Bu kararın arkasında, özellikle Elon Musk gibi milyarder danışmanlar ve Trump’ın seçim kampanyasını destekleyen CEO’ların etkili baskısı olduğu bildirildi.
ABD’de artan enflasyon baskısı ve durgunluk riski, Trump yönetiminin bazı tarifelerde geri adım atmasında etkili oldu. Ayrıca birçok ülkenin müzakere talepleri ve uluslararası diplomasi trafiği sonucunda, ticaret savaşlarının şimdilik yalnızca Çin’le sınırlı kalmasına karar verildi.
Trump’ın kararına Avrupa Birliği’nden olumlu yanıt geldi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu adımın küresel ekonomik istikrar için önemli olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Ticaret ve tedarik zincirlerinin işlemesi için öngörülebilir şartlara ihtiyaç var. Tarifeler işletmelere ve tüketicilere zarar veriyor. ABD ile AB arasında sıfır gümrük vergisi anlaşmasını savunuyorum.”
Pekin yönetimi ise Trump’ın hamlesine sert bir dille karşılık verdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien şu ifadeleri kullandı:
“Eğer ABD bir tarife ve ticaret savaşı yürütmeye kararlıysa, Çin sonuna kadar karşılık verecek. Hegemonik ve zorbaca hamleleri kabul etmiyoruz. Baskı, tehdit ve şantaj Çin ile anlaşmanın yolu değildir.”
Küresel çapta endişeler artarken, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala da kritik bir uyarıda bulundu. Okonjo-Iweala, ABD-Çin arasında büyüyen ticari gerilimin, yalnızca iki ülke arasındaki ticareti değil, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın da yaklaşık yüzde 7 oranında daralmasına neden olabileceğini belirtti.
“Kısasa kısas yaklaşımı, dünya ekonomisini geri döndürülemez şekilde zedeleyebilir.”